Ateşli silahlar, her ne kadar son yıllardaki sosyal medya akımlarından kaynaklı olarak “cool” görünme konusunda iyi birer araç olsalar da aslında atışlarda durum sadece elinizdeyken poz vermekten farklıdır. Benzer bir örnek üzerinden gidecek olursak nasıl ki motosiklet ile trafiğe çıkmadan önce pratik yaparak bazı hareketlerin yeni öğrenilen hareketten motor fonksiyona dönüşmesini sağlamak gerekiyorsa, silah kullanırken de aynı şey geçerli.
Temel ve özellikle güvenlikle ilgili hareketlerin nasıl ve ne şekilde yapıldığını bilmek, özellikle elinizde ateşli silahlar varken hayatınızı kaybetmenizi önler ve savunma amaçlı üretilen bir malzemeyi amacına uygun kullanmanızı sağlar.
6136 Sayılı Ateşli Silahlar Kanunu’na ve bağlı yönetmeliklere göre ülkemizde, kişinin ateşli silah kullanması ancak ruhsata tabi olarak mümkün olduğundan ruhsatlandırılmış bütün ateşli silahlar savunma amaçlı kullanıldıklarında adli bir sorumluluk doğururlar. Böylelikle bu silahları edindikten sonra aynı zamanda bunları muhafaza etmek yükümlülüğünüz de doğar. Bu yüzden silah sahibi olmakla kendinizi savunuyor sayılmazsınız.
Özellikle tabanca kullanıcısıysanız, karşılaştığınız bir tehditte silahınıza çok iyi sahip olmanız gerekir ve anlık bir karmaşa çok büyük sorumluluklar doğurur. Yani aslında ateşli silah kullanmak, poligonda sehpada doldurup şarjör bitinceye kadar atmaktan çok farklıdır. Bu yüzden her ne kadar videolarda görsel olarak ilgi çekici olsa da (dumanlar, patlama, poz vermek gibi olaylar hep ilgi çeker) aslında silah kullanmak sizin düşmanınız da olabilir. Aşağıda gerçekleşmiş bazı olaylardan bahsedeceğiz ve tamamı doğrudur.
-20 yıllık silah kullanıcısı silahını temizlerken kendini elinden vurdu.
-Polis memurunun oğlu, babasının silahıyla cinayet işledi.
-15 yıllık avcı, domuz zannederek bir başka avcı arkadaşının başına ateş etti.
Bunların tamamı emniyet kurallarını bilmemekten ya da uygulamamaktan meydana geldiği için, kazaların büyük çoğunluğu tedbirsizlikten olduğunu söylemek pek de yanlış olmaz.
Silah sahibi olmadan önce, güvenli ve emniyetli kullanım için gerekli olan tedbirlerin öğrenilmesi şarttır. Bununla beraber savunma amaçlı kullanımlarda kullanıcının, silahın temel kullanım prensiplerini düşünmeden uygulayabilmesi çok önemlidir.
“Tüfeği nasıl kuruyorduk?”
“Bu silahla nasıl nişan alıyorduk?”
“Tetiğe nasıl basıyorduk?”
Gibi soruların kendiliğinden cevaplanıp kritik durumlarda harekete geçmeniz çok önemlidir. Hatta atışlarınızın 12’den vurup vurmadığından çok, bu durum önemlidir. Konu kendini savunmak olduğunda tehdit unsurlarını düşünüp olası tehditlere karşı koyma hamlelerini bilinç dışı bir hareket olarak doğru bir şekilde yapana kadar atıcının pratik yapması gerekir. Çünkü kritik durumlarda beyin düşünerek hesap yapar. Aynı anda bu kritik duruma müdahale edecek kadar meşgul olması, imkan dahilindeki fırsatların değerlendirilememesi anlamına gelir. Böylece ya kendi hayatınızdan olursunuz ya da tehdit harici bir başkasını hayatından edersiniz.
Avcı bayramlarında konuştuğumuz kadarıyla, avcılar arasında bilinçli veya bilinçsiz olarak vurulan avcıların ya da babası evde silah temizlerken vurulan çocukların oranı maalesef çok fazla. Bu yüzden emniyet kurallarının temeli poligonlarda veriliyor bile olsa gerçek hayat senaryolarında neler olacağı hiç belli olmuyor. Özellikle yüksek kalibreli otomatik/pompalı tüfeklerin çoğunlukla yaralaması olmadığından; çok büyük trajedilerle sonuçlanmalarının yanında, silahı olup da kullanamayanların ya da kendini savunamayanların da sayısı çok fazla. Yani aslında bir ateşli silah sahibi olmadan kendinize yapabileceğiniz en büyük iyilik, emniyet ve kaza önleme kurallarına bir göz gezdirmenizdir.
Eğitim konusuna gelince, sadece kağıdın neresinden vurduğunuzu inceleyen eğitimler sizin için iyi bir başlangıç olabilir ancak bunları şişe vurmaktan bir adım öteye taşımak yine sizin elinizdedir.