Bu yazıyı okurken tanıdık durumlara rastlayacaksınız. Bu yazının amacı da eğitim almadan silah kullanmanın neden o silahı kullanmak anlamına gelmediğini göstermektir.
Eş dost ile hararetli marka tartışmalarından sonra bir silah alırız. Hem de iyi sayılabilecek bir para vermişsek bu silahın marka ve modelini etrafımızdaki herkese bildiririz. Bir silahımız vardır artık ve biz onu en uygun şekilde kullanırız tabi ki. Sonuçta o kadar para vermişiz. Bir silahımız vardır ve bizimle aylarca gezer durur. Bu süre zarfında arada poligona ya da araziye gider bir miktar mermi yakarız. Yine de yavaş yavaş pantolonlarımızı eskitmeye başlar ve bir kılıf alırız. Sonra bu kılıf da fazla büyük geldiğinden rahatsız eder ve tabancamız yakınımızdaki son durak olan el çantamıza iner. Orada da yanımızda birkaç ay geçirdikten sonra çok muhabbetini yaptığımız ve bir sürü fotoğraf çektiğimiz silahımızı yanımızdan ayırırız çünkü bizim için fazlalıktır ve taşımaya değmez. Otomatik ya da yarı otomatik tüfekler için de durum farklı değildir. Tüfeğini alıp gardırop üstünde tutan silah sahibi sayısı, tüfeğini alıp kurallara uygun şekilde kullanan sayısından onlarca kat fazladır.