Yivli Tüfek Eğitimi – Keskin Nişancı Eğitimi neden aynı değildir?
Ülkemizde kaynak edinmek kolay olmamasına rağmen; bu işe gönül vermiş birçok kişi, kendi imkanlarıyla bu alanda çalışmalar yapıyor. Yabancı kaynaklar tarayıp anlatılanları dikkate alanları, hatta bir de o kaynaklarda gördüğümüz atışları onlar kadar imkana sahip olmadan ülkemizde yapabilen atıcıları tebrik etmek gerekir. Çünkü bir işi yapıyorum demekle yapmanın aynı şey olmadığı açık bir gerçektir. Her tüfeği olan atıcı değildir, her dürbünlü tüfek sahibi keskin nişancı değildir, her yivli tüfek atıcısı da keskin nişancı değildir. Bunun için araştıranlar, her türlü olanak yokluğuna rağmen atıcılık konusunda temel prensipleri bilerek kendilerini geliştirme fırsatı bulacaklardır.
En başta isabetin temeli namludur;
İkinci sırada mermi vardır;
Son sırada ise atıcı vardır.
Yani grupman yuvarlağımızın çapı en küçük haliyle namluda, en büyük haliyle atıcıdadır. Atıcının grupman çapını düşürebilmesi ise iyi bir eğitime ve düzenli çalışmaya bağlıdır. Bu hem keskin nişancılıkta hem de herhangi bir yivli-setli silahta geçerlidir.
Keskin nişancılıkta ise esas konu; yukarıda bahsettiğimiz atış temel prensiplerine ek olarak düşman unsurlar tarafından fark edilmeden gözlem yapmak, ilerlemek ve hedefi imha etmektir. Tüm görev ve faaliyet alanları tanımı bu cümleden ibaret olmasa da özetle amaç böyledir. Yivli av tüfeği kullanan birinin gizlenme, sürünerek ilerleme, kamufle olma, yanıltma gibi konular üzerinde çalışmaya ihtiyacı yoktur. Çünkü angajman düşmana değil, ava ya da önceden belirlenen hedefe yapılır (kaba tabiriyle insana değil, hayvana ya da cansız hedefe sıkılır). Bu yüzden yivli av tüfeği atıcısı keskin nişancıdan farklı olarak yalnızca atışına konsantre olur ve gizlenmeye ihtiyaç duymadan atış yapar. Yukarıda belirttiğimiz faktör, keskin nişancının ve uzak mesafe isabet atıcısının temel farkıdır.
Atışlarla ilgili daha detay araştırması yapmak için “Dürbün Ayarı ve Keskin Nişancılıkta Rüzgar” başlıklı yazımıza göz gezdirebilirsiniz.