“Kadınlar, elleri erkeklere göre daha az titrediği için daha isabetli atışlar yapabilirler”
Bu cümlenin doğruluğunu tartışmadan önce ilk kadın savaş pilotunu yetiştiren bir devletin mensubu olarak kadınların askerliğin içinde sonuna kadar var olmaları gerektiğini savunduğumuzu bildirmek isteriz. Çünkü kadınların da en az erkekler kadar isabet atıcılığında yerleri olması gerekir -ki bu aslında askeri açıdan ve yönetimsel açıdan doğru olandır. Şu an belki uç bir öneri olarak düşünülse de bundan 40-50 yıl önce kadınların iş dünyasında da rolü çok azken şu anda tamamı erkek çalışana sahip şirketler yok denecek kadar azdır.
Örneğin, bir ordunun içinde kadın bulunan bir bölük hemen kendini belli eder (bakınız: bölük nizamı, düzeni, askerin birbirleri arasında konuşmaları, denetleme sonuçları vs)
Bu durumda daha özel birliklere neden kadın görevliler alınmasın? Mutlaka ihtiyaç olduğunda cinsiyetinden bağımsız olarak kadınlar üzerlerine düşen görevleri yerine getirmişlerdir (bakınız: Mebruke Hanım, Gördesli Makbule, Nene Hatun, Lyudmila Pavlyuçenko, Songül Yakut vs)
Örneğin; Lyudmila Pavlyuçenko, üzerinde biraz düşünülmesi gereken bir kadın figürdür. Bu şahıs Sivastopol Savunması’nda 309 Nazi askerini vurmayı başarmış büyük keskin nişancı ve tarihçidir. 1941 yılında üniversitede okurken Nazi işgaline karşı savaşa katılmış, atıcılık belgesini kullanarak sniper takımına girmiş ve 1942 Haziran’da yaralanana kadar 309 Nazi askerini imha ederek dönemin ABD Başkanı’nın katıldığı Nazi karşıtı bir konferansta ülkesini temsil etmiştir. İkinci Dünya Savaşı’nda Sovyetler, şüphesiz en çok kadın keskin nişancı yetiştiren taraf olmuştur. Bu durum, askeri başarılarla ilgili yukarıda bahsettiğimiz gerçeği doğrular niteliktedir.
Kadınların ellerinin daha az veya çok titremesi onları daha iyi keskin nişancı yapmaya yetmez. Hatta bunun cinsiyetle en ufak bir ilgisi yoktur. İsabet atıcılığının en önemli kısmı çalışmaktır ve çalışmanın cinsiyeti olmaz. Geri kalan kısımda ise baskı altında elindeki silahı kullanma, düşünme ve düşmanın saklandığı noktaları saptayıp kendini belli etmeden bu noktalara atışlar gönderme, iz sürme vardır. Taktik atıcılıkta olduğu gibi bu konularda da en önemlisi yine iyi bir eğitim ve çok fazla pratik yapmaktır. Bu zor eğitimleri kadın veya erkek, başarabilen herkes çalışarak atışlarını geliştirebilir ve keskin nişancı olabilir.
Evet “Kadın keskin nişancı olur.” Ancak kadının keskin nişancı olabilmesi kadının fizyolojisi ile değil psikolojisi ve zekası ile ilgilidir. Ellerinin titremesinin az olması bilinenin aksine herhangi bir bilimsellik taşımamaktadır çünkü kalp atışının vücuttaki titremesinin bile çok önemli olduğu bir konuda el titremesini zaten kontrol altında tutmak zorunludur. Özellikle küçük kalibrelerde mesafe uzadıkça tetiğe basarken kalbinizin kasılma hareketi bile vuruş yaptığınız noktayı etkiler. Bu durumda göz önünde bulundurulması gereken keskin nişancının av ve aynı zamanda avcı olarak ne kadar başarılı olacağıdır, atış yaparken elinin titremesi değildir. Bu sebeple özel görev keskin nişancı eğitimleri aylar süren, kapsamlı bir program içermektedir.